Sarai - J.A. Redmerski (Kitap Yorumu- KPiBT #8)

Kitap Adı : Sarai

Yazarın Adı : J.A. Redmerski

Yayınevi : Ephesus Yayınları

Sayfa Sayısı : 416

Ait Olduğu Seri : In the Company of Killers #1






The New York Times, USA Today ve The Wall Street Journal'ın çok satan yazarı J.A. Redmerski'den tutkunun ve hayatta kalma mücadelesinin romanı… 

Sarai henüz on dört yaşındayken annesi tarafından Meksika'daki bir uyuşturucu baronunun yanında yaşamaya zorlanmıştır. Fakat Sarai, normal bir hayatın ne demek olduğunu unutmasına rağmen, zorla alıkonulduğu evden kaçma umudunu da hiç yitirmemiştir. Soğukkanlı bir katil olan Victor da tıpkı Sarai gibi çocukluğundan beri hep ölüme ve şiddete tanık olmuştur. Victor öldüreceği yeni hedefiyle ilgili bilgi almak için Sarai'ın bulunduğu yere geldiğinde genç kız ,buradan kaçabilmek için elindeki tek fırsatın bu adam olduğunu anlar. Ne var ki, işler Sarai'ın planladığı gibi gitmez ve tehlikeli bir adamın elinden kaçarken, kendini Tucson'a giden bir kamyonun arkasında değil, bambaşka tehlikelerin içinde bulur. 

Firar sırasında Victor içgüdülerinin etkisindeki kişiliğinden sıyrılır, vicdanının sesini dinler ve Sarai'a yardım etmeye karar verir. Çift birbirine gittikçe yakınlaşırken, Victor kızı korumak için her şeyini, hatta herkes gibi Sarai'ın ölmesini isteyen erkek kardeşi Niklas'la aralarındaki ilişkiyi bile tehlikeye atar. Victor ve Sarai birbirlerine olan güvenlerini arttırırken, aralarındaki uyuşmazlıklar da zamanla azalmaya başlar. Peki Victor'un kaba kuvvete dayanan yetenekleri ve tecrübesi Sarai'ın hayatta kalmasına yetecek midir? Bu kitap Sarai ve Victor'un hikâyesidir.

Herkese merhaba, bugünlerde kendimi aşarak üst üste yorumlar giriyorum.:D Bir Kırmızı Pelerinli olarak bu etkinlikte yorum sırası bana geldiğine göre hakkını vereyim. :D 

Sarai, benim çok uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Yazarın Hiçliğin Kıyısında kitabına bayıldığımı biliyorsunuz, onun devamı olan Sonsuzluğun Kıyısında’yı da çok beğenmiştim. Yazarın daha dark olan bu serisini merakla bekliyordum. Kitabın sevmediğim ve sevdiğim tarafları var ve tabi ki bunları detaylı olarak anlatacağım. Fakat yazarın dilini sevdiyseniz bunu da seversiniz diye tahmin ediyorum.

"Elini çekmedi... diye düşündüm. 

Gözyaşlarım yanaklarıma süzülecek gibi oldu ama derin bir nefes alıp onları hemen toparladım. Çelişki ve kararsızlık içinde çalkalanan Victor gözlerime bakıp "Üzgünüm Sarai," dedi.

 Beni terk etmek istemediğini hissettim. Hissettim... Anladım..."

Öncelikle birazcık konudan bahsedeyim. 

Sarai, yıllar önce annesi yüzünden bir uyuşturucu baronunun himayesi altına girmiş diğer bir deyişle alıkonmuş bir genç kız. Bir gün yıllardır eline geçmeyen bir fırsat geçiyor kızımızın eline ve çiftliğe gelen Amerikalı bir adamın arabasına atlayarak çiftlikten kaçmayı başarıyor. Sonrasında olaylar gelişiyor ve birlikte kaçtığı adamın da ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu fark eden Sarai’nin hayatı bambaşka bir yöne ilerliyor. 

Gelelim şimdi benim yorumuma; yazarın The Edge Of serisinden çok farklı bir tarzı var bu kitabın daha doğrusu serinin. Bunu bilerek elinize almanızı tavsiye ederim. Yazarın dili her zamanki gibi çok akıcı, başına bir oturduğunuzda rahatça kalkmadan kitabı bitirirsiniz o kadar yani. Tabi benim vaktim olmadığı için 4 gün kadar sürdü kitabın bitmesi. :D Başından çok heyecanlı başlamıştı ve dedim ki “İşte budur!” fakat öyle olmadı ve sonrasında o tempoyu kaybetti kitap. Kitap ağırlıklı olarak Sarai’nin ağzından fakat Victor’dan olan kısımlar da var. Victor’un olduğu kısımların daha fazla olmasını dilerdim ama yine de bu ilk kitap olduğu için serinin diğer kitaplarında daha fazla Victor okuyacağımızı düşünüyorum daha doğrusu umuyorum.

"Beğensem de beğenmesem de, Victor benim sınırı geçene kadar tek koruyucumdu. Ondan acilen kurtulmam gerekse de, elimden geldiğince onun yanından ayrılmayacaktım."

Sarai’nin içinde bastırılmış olan her şeyi açığa çıkaran bir adam Victor ve bu yüzden aralarında özel bir bağ kuruluyor. Bu kısımda da eleştireceğim nokta bazı duyguların temelsizliği oldu. Yine ve yeniden diyorum ki bu serinin ilk kitabı olduğu için böyle olduğunu, ilerleyen kitaplarda bu kısımların da oturacağını düşünüyorum. Bir de bu kitap daha fazla tutku kaldırırdı fakat yazar buna ağırlık vermektense aksiyon kısmına ağırlık vermeyi tercih etmiş. 

Sonsuzluğun Kıyısında’da azıcık da olsa değindiğim yazım yanlışları bu kitapta da bolca vardı. Daha dikkatli olunmasını isterdim kitabın akıcılığına balta vuruyor çünkü. Kitabın sonu sizi oldukça merakta bırakacak bir yerde bitiyor ve ben de bu yüzden sonraki kitabına başladım hemen. Fakat kim bilir ne zaman biter. :D Bitince Vesta Günlükleri’ne bir özet geçerim herhalde. :D 

Dediğim gibi sevmediğim tarafları da olsa yine de beğendim kitabı ben. Bu tarz romanları ve yazarın dilini seviyorsanız bunu da seveceksiniz bence. Bu tür romanları sevenler kaçırmasın diyorum. :)