9 Nisan 2015 Perşembe

Yasak-Evangeline Collins (Kitap Yorumu)






Kitap Adı : Yasak

Yazarın Adı : Evangelline Collins 

Yayınevi : Olimpos Yayınları

Sayfa Sayısı: 392







Görevi onu memnun etmekti, kalbini çalmak değil...

Leydi Isabella Stirling Selkrik İskoçya kırsalında sevgisiz bir evliliğe mahkûm olmuştur. Gittiğinde aylarca gelmeyen kocası nedeniyle Bella; içinde yanan, özgür bırakılmak isteyen tutkuları inkâr ettiği yalnız bir yaşam sürmektedir.

Sonra görmüş geçirmiş kuzeni onu ziyarete gelir ve edepsizce bir öneride bulunur. Bella'nın ihtiyacı olan şey bir sevgilidir. Parayla tutulan bir sevgili. Ne de olsa erkekler bu tür aktivitelerde bulunmaktadır; kadınlar neden yapmasınlar ki? Bella reddeder, ama sonra Mr. Gideon Rosedale adında muhteşem bir ziyaretçi ortaya çıkar, iki hafta için hizmetine verilmiştir. Bunun zararsız bir flört olacağını düşünen Bella Gideon'un baştan çıkarıcılığına karşı koyamaz. Sonunda tüm tutkularına hizmet etmesine izin verdiğindeyse düşünülemez olanı, yasak olan tek şeyi yaptığını keşfeder: O âşık olmuştur...
 




Çeviri o kadar kötüydü ki yani o kadar hani üstüne laf söylenemez :D resmen ilk 150 sayfa konuya giremedim o yüzden :D Kitabın birçok yerinde ne oluyor, kim ne demiş, burası ne alaka diye anlayamamaktan bir hal oldum. Kitabın konusu falan çok güzeldi adam gibi çevrilmiş olsa beşlik kitap ama işte rezil etmişler resmen kitabı. 

Gideon, yıllardır para karşılığında kadınlarla birlikte olan bir adam, kendini ilişkiye girdiği kadınlardan hep bir uzak tutmuş duygusal duruma girenler oldukça uzaklaşmış. Bella, zamanında yaptığı bir hata yüzünden abisinin kendisine seçtiği bir adamla evlenmiş yalnız, mutsuz bir kız. 


Bella'nın kuzeni Esme, Bella için bir adam kiralamak istiyor ve Gideon'u buluyor. Gideon'u Bella'nın evine gönderiyor, Gideon ve Bella ilk karşılaştıkları anda birbirlerinden etkileniyorlar. Bella başta sadece flört edeceklerini belirtse de sonrasında aralarında farklı şeyler gelişiyor ve devamı geldikçe geliyor. 


Bella'nın kocasının Bella'ya yaptıklarını okurken resmen burnumun direği sızladı, abilerini de öldüresim geldi. Resmen kızı evlendirip hayatından çıkmışlar ne arama ne sorma , bu kız öldü mü kaldı mı hiç bakmamışlar bile. Üstelik de Philip sonradan gelip "Bana niye anlatmadın?" demedi mi yemin ediyorum odunla kovala yani. 


Gideon'un aşkı çok güzeldi bence, başta her ne kadar Bella'dan olabildiğince uzak dursa da sonrasında kızın üstüne titremesi falan çok tatlıydı. Bella zaten baştan beri Gideon'u çok sevdi, garibim başta o kadar yalnızdı ki içim acıdı. Kimseye derdinden bahsetmemiş, ancak Esme'ye göndermemek üzere mektuplar yazmış derdini onlara dökmüş. Kocası olacak adamın zulmüne de böyle katlanmış. 


Kitabın konusu çok güzeldi, ama tekrar ediyorum çevirisi felaketti. Ona göre okuyun hatta bence imkanınız varsa orjinalini okuyun. Daha fazla puan kırmaya içim el vermedi. Kırılan puan da çeviriden gitti :(( 


Kısacası ben kitabı sevdim, karakterleri sevdim. Size de tavsiye ederim ama yazarın diğer kitabı Yedi Gün Yedi Gece'yi daha çok tavsiye ederim, onu daha çok beğenmiştim. 




Puanım: 3,5








Her Ladyship's Companion

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder